Dijitalleşme Kapanında Çocuklar
Dijital dünyanın her geçen gün katlanarak gelişmesi tüm toplum gibi çocukların hayatını da pek çok açıdan etkiliyor. Geçen her on yılı ele aldığımızda, o dönemin çocuklarının hayatını incelediğimizde değişen onca şeyi anlamamız çok da zor olmayacaktır.
Dijitalleşme şüphesiz bize birçok kolaylık sağlamakta, sadece pratik olmasının yanı sıra eğlence dünyamızı da geliştirmektedir. Eski neslin bu gelişen sanal dünya ve üstün teknolojiler karşısındaki hayretliği yeni nesilde artık sıradan bir unsur haline gelmekte. Bu sıradanlık onların yatkınlığını yani dijital dünyayı, yeni teknolojileri kolay kavrayabildiğini bize gösterse de, bir anlamda başka seçeneklerinin olmadığını yani tabiri uygun olursa kapana düştüklerinin de göstergesi olabilir.
Dijitalleşme Kapanı
Dijitalleşme kapanını; sebebi bakımından bir zorunluluk, kendini mecbur hissetme ya da kolaya kaçma gibi ifadelerin buluştuğu bir noktada görmek doğru olacaktır. Bilgi edinmenin kolay yolu olmasıyla beraber aynı zamanda üretim faktörleri içinde gerekli olan dijitalleşme çocukların eğitiminden sosyal yaşantılarına kadar, oyun ve eğlence dünyasını da hâkimiyeti altına alan bir gerçek haline gelmekte. Tabi ki bu dijitalleşmenin gereklerinden olan maddi imkânların olması halinde hayat bulan bir gerçek bu.
Bundan yirmi sene öncesinde hangi öğrenci ödevini yaparken internetten faydalanıyor, hangi çocuk farklı konumlardan bir ağ ile bir araya gelerek bir oyun oynayabiliyordu. Elbette bu durum sadece çocuklar için olmasada yaşama olan etkisi bakımından en iyi gözlemi çocuklarda yapabiliyoruz.
Kapana Yakalanmamak İçin Ne Yapmalı
Dijitalleşme Kapanına yakalanmamak için yapılması gerekenden ziyade aslında dijitalleşmeyi hayatımızdan tamamen çıkaramayacağımıza göre kapana dönüşmesini önlememiz gerekir. Bunun için başta ebeveynler ve eğitimciler olmak üzere çocuklarla dijital dünyayı dikkatli bir şekilde tanıştırmamız gerekir.
Günümüzde giderek artan sayıda yürümeye başladıktan sonra akıllı telefon vb. dijital araçları basit bir şekilde de olsa kullanabilen bir nesil gelmekte. Uzmanlarında karşı olduğu gibi bu nokta biraz aşırı ve sağlıklı olmayan noktada kalıyor. İşten gelen ya da bir işle uğraşan ebeveynin çocuğunu oyalaması için ona akıllı telefon vermesi, bir çocuğa resim yapmayı sevdirmektense televizyondan, internetten, tabletten video izletmek, bir çocuğun en güzel şanslarından olan oyuncağı elinden alıp ona bilgisayar oyunlarını göstermek dijital dünyayı kapana çevirmenin yollarından bazıları.
Çocukların sanallık ve radyasyon ile dolu bir dünyadan uzaklaştırıp doğayı sevdirmek, kitap okumayı özendirmek, sanata ilgi duymasını sağlamak biz büyüklerin ödevlerinden olması gerekli. Eğer biz ödevimizi iyi yapamazsak dijitalleşme iyi özellikleriyle beraber bir kapana dönüşmesi de kaçınılmaz bir gerçek olacaktır.