Pal Sokağı Çocukları Konusu, Kısa Özet ve Ana Fikri

Pal Sokağı Çocukları konusu itibariyle çocukların ilgisini çeken bir romandır. Çocukların ilgisini çekmesi yanında her yaştan insanın okuyabileceği ve kitaptan yeni hasletler kazanabileceği bir kitaptır. Çocukluğunda bu kitapla tanışan insanlar, yetişkin dönemlerinde bu kitabı tekrar okumak istemektedirler. Pal Sokağı Çocukları bir Macar Edebiyatı romanıdır. Macar Edebiyatı’nın en ünlü eserlerinden biridir. Yazarı Ferenc Molnar’dan bile daha ünlü hale gelmiştir. Pal Sokağı Çocukları konusu, evrensel olması bütün dünyada okunmasını sağlamıştır. Yazıldığı Macaristan olmak üzere, İtalya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde okullarda okunması zorunlu hale getirilmiştir.

Pal Sokağı Çocukları – Ferenc Molnar – Yapı Kredi Yayınları

Pal Sokağı Çocukları Kısa Özeti

Pal Sokağı Çocukları konusu, bir grup çocuğun oynadığı arsayı korumalarıdır. Roman, sınıfta bir çocuğun diğerine gönderdiği notla başlar. Notun gönderildiği kişi grubun lideri Boka’dır. Boka’ya iletilmesi için Nemeçek’e gelmiştir. Kitapta tam burada şöyle bir ifade geçer. Bu ifade Nemeçek’in karakterini ve aslında kitap boyunca işlenecek konuyu açık etmektedir. Bu cümle şöyledir:

  • “ Nemeçek, dürüst bir erkekti. Başkalarına ait mektupları okumazdı.” (Alıntıdır; sayfa:20)

Notta öğleden sonra grubun oyun alanı olan arsa diye adlandırılan oyun alanında buluşulacağı ve grubun başkanlığı için seçim yapılacağı yazmaktadır.

1969 yılında yayınlanmış olan Pal Sokağı Çocukları filminden bir kare.

Bu grup fakir aile çocuklarından oluşmaktadır. Bir başka grupta zengin aile çocuklarının oluşturduğu kırmızı gömlekliler diye adlandırılan çocuklardır. Bu çocuklar zengin oldukları için daha iyi beslenmiş ve daha iridirler.

Bu kırmızı gömlekliler grubundan biri, Nemeçek ve arkadaşları bilye oynarken bilyelerine el koymuştur. Nemeçek, bu olayı okul çıkışında başkanı Boka’ya anlatmıştır. Arsadaki bu toplantıda bu da görüşülecektir.

Arsadaki toplantıda önce arsaya ilk gelen Nemeçek, karşı grubun liderini arsalarında görmüştür. Bu karşı grup, oyun alanları olmadığı için bu arsayı almak istemektedir. Bu fakir ve gururlu çocuklar ise oyun alanlarını hayatları pahasına korumak istemektedir.

Çocukların kendi aralarında kurdukları bu hiyerarşi vardır. Başkan Boka’dır. Nemeçek, bu grubun tek asker üyesidir. Bütün çocuklar bu küçük ere emir vermektedir. Toplantıdan önce Nemeçek karşılaştığı durumu kurula anlatmıştır. Önce seçim yapılmıştır. Bu seçimde de yine Boka seçilmiştir. Fakat Gereb de 3 oy almıştır.

Seçimden sonra ise kurul, karşı grubun arsasına onlardan korkmadıklarını belirmek için karşı baskın yapmaya karar vermiştir.

Bu baskına Nemeçek, Boka ve Çonakos katılmıştır. Bu baskında Nemeçek iki kere suya düşmüştür. Bu hastalanmasına neden olmuştur. Ayrıca Gereb’in ihanet ettiğini fark etmişlerdir.

Daha sonra Nemeçek, kendi başına karşı grubun arsasına sızmış ve çok cesurca bir hareketle ortaya çıkmıştır. Bu sırada Gereb de oradadır. Nemeçek zaten hastadır. Bu baskında karşı grup tarafından yine ıslatılmıştır. Bu hastalığını daha da artırmıştır. Islatılmasından sonra onunla dalga geçen çocuklara söylediği şu söz çok manidardır:

  • “Arkadaşlarımın düşmanlarıyla ittifak kurmaktansa, bir yıl bu soğuk suyun içinde kalmaya razıyım ben! Ne olmuş suya batırdınızsa?” (Alıntıdır; sayfa:113)

Bu olay karşı grubun Nemeçek’e büyük saygı duymasını sağlamıştır. Daha savaş kuralları belirlenmiş ve Kırmızı gömlekliler tarafından arsaya baskın düzenlenmiştir.

Baskın sonucunda Pal Sokağı çocukları güçlü rakipleri karşısında Er Nemeçek’in fedakârlığıyla galip gelmiştir.

Budapeşte’de yer alan Pal Sokağı Çocukları Heykeli.

Pal Sokağı Çocukları Ana Fikri

Pal Sokağı Çocukları Konusu ilginç ve evrensel olması yanında ana fikri bakımından çocukların eğitimi ve sosyal anlamda gelişimi açısından birçok mesaj içermektedir. Bu mesajlar şunlardır:

  • Öncelikle ilk alınacak ders, işin ehline verilmesidir. Örnek vermek gerekirse Boka, doğuştan lider yetenekler sahip ve olaylar detaylı öğrenmeden karar vermeyen bir karaktere sahipti. Nemeçek ve arkadaşlarının bilyelerine el koyulduğunu söyledikleri zaman ilk tepkisi şu şekilde olmuştu:
  • “Tam olarak nasıl olduysa öyle anlat. Çünkü bir şeyler yapmak istiyorsak, gerçeği tam olarak bilmeliyiz.” (Alıntıdır; sayfa:28)

 Bu yüzden başkanlık tam ona göreydi. Nemeçek hakkında ise kitapta şöyle bir cümle geçer:

  • “Nemeçek herkesin emirlerini memnuniyetle yerine getirirdi.” (Alıntıdır; sayfa:35)

İşte tam olarak bu yüzden Nemeçek erdi.

Bunun gibi diğer karakterlerde hangi işleri yapıyorsa, o işleri bildiklerinden yapmaktaydılar.

  • İkinci alınması gereken ders ise sahip olunan önemli değerler uğruna her şeyin göze alınması gerektiğidir. Bunun en önemli örneği Nemeçek’in yaptıklarıdır. Hastalığına rağmen tek başına düşman sahasına gidip bayrağı almaya çalışmak ve değer verdiği arsayı canı pahasına korumak bunun birkaç örneğidir.
  • Üçüncü alınması gereken ders, arkadaş grubuna ihanet etmenin fiziksel acıdan daha büyük bir acı olmasıdır. Bunu ise yine, Gereb’in ihaneti sırasında düşman sahasında olan Nemeçek’in suda ıslatılması ve dayak yemeden bile korkmaması. Bunu da ihanet etmektense dayak yemeyi tercih ederim minvalindeki sözlerinden anlıyoruz. Bu olaydan sonra düşman safları bile Nemeçek’e saygı duymuş ve kendi arkadaşlarına ihanette bulunan Gereb’i dışlamışlardır. Gereb ise ihanet etmenin acısını vicdanında duymuştur. Ayrıca ihanet sonucunda sarsılan güvenin tamirinin de zor olduğu Pal Sokağı Çocukları konusu anlatılan kitabın içerisinde şu şekilde geçmektedir:
  • “Demek ki burada Gereb’e henüz yeteri kadar güvenilmiyordu. Ama ihanet eden bu tür sonuçları hesaba katmalıydı. Doğru şeyler söylese bile her zaman kontrol edilecekti.” (Alıntıdır: sayfa;170)
  • Dördüncü alınması gereken ders ise ihanet edilen tarafta olan başkanın bu işi kriz haline getirmeden, yaygara koparmadan, tam zamanında ve emin olduğunda çözmesidir. Bir haber geldiğinde bunun doğruluğu tam olarak araştırılmalıdır. Hemen yaygara koparılmamalıdır. Bir ihanet görüldüğünde ihanet eden kişi hemen toplumun önüne atılmamalıdır. Fakat bir yandan da dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.

 Bunu bir örneği de Nemeçek, Boka ve Çonakos üçlüsü rakip grubun sahasından kaçarken görülmüştür. Tam emin olmadan görmediği bir şeyi görmüş gibi konuşan bir üye, bu üçlüyü ellerinden kaçırmalarına neden olmuştur. Bu ifade kitapta şöyle geçer:

  • “Anlaşılan aralarında en budalaları oydu. Ve insanlar arasında genellikle en budala kişi aynı zamanda en geveze de olduğundan, en çok onun sesi duyuluyordu.” (Alıntıdır; sayfa:76)

Bu ifade bizde de boş teneke çok tıngırdar şeklinde ifade edilmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.