Montessori, Waldorf ve Reggio Emilia Yaklaşımları
Okul öncesi eğitimin önemi her geçen gün artmakla birlikte uzmanlar tarafından da sıklıkla vurgulanıyor. Çocukların sağlıklı ve çağın gerektirdiği niteliklere sahip birer fert olabilmeleri için birçok okul öncesi eğitim yaklaşımı bizlere yol gösteriyor. Bu yaklaşımların en önemlilerinden üç tanesi Montessori, Waldorf, Reggio Emilia modelleridir. Bunlara ek olarak High Scope, Bank Street, Head Start gibi modeller de okul öncesi eğitime katkıda bulunan diğer modellerdendir.
Montesorri Yaklaşımı
İlk olarak İtalya-Roma da ortaya çıkmış olan modelin kurucusu Maria Montesorri isminde İtalya’nın ilk kadın doktorudur. Yaklaşımın temelinde çocuk vardır. Bu sebeple Montessori gibi okul öncesi yaklaşımları çocuk merkezli yaklaşımlar olarak ele alınırlar. Montessori yaklaşımında öğretmen bir rehber rolünü üstlenir ve çocuğa öğrenebilmesi için gerekli olan çevreyi sunar. Yapılandırılmış olan bu çevrede, çocuğun etkileşime girmesini ve öğrenme yaşantıları elde etmesini bekler. Değindiği noktalardan bir tanesi de akademik gelişimdir. Çocuğa kazandırmayı hedeflediği diğer özellikler ise özgüven, özsaygı, değerler geliştirme, ne istediğini bilme ve çevreye saygı olarak tanımlanabilir.
Şu an ülkemizde eğitim görülen sınıflarda yaşlar benzerdir. Dolayısıyla belirlenmiş yaş ya da ay aralıkları vardır ve çocuklar bu gelişimsel aralıklara göre sınıflara yerleştirilirler. Montesorri yaklaşımında ise farklı yaş gruplarında çocuklar aynı sınıfta eğitim görmektedirler. Buradaki amaç akran eğitimi ve büyük yaştaki çocukların küçük çocuklara rol model olmasıdır.
Montesorri eğitimi verilen okullarda kullanılan oyuncak ve materyaller de aynı şekilde farklılık göstermektedir. Duyulara hitap eden, küçük kas gelişimini destekleyen, somuttan soyuta, kolaydan zora geçişi sağlayan oyuncaklar kullanılmaktadır.
Waldorf Yaklaşımı
1900’lü yılların başında Rudolf Steiner tarafından geliştirilmiş bir modeldir. Waldorff yaklaşımının temel amacı bütüncül gelişim sağlamasıdır. Çocukların tüm gelişim alanlarına yöneliktir. Montesorri yaklaşımındaki gibi farklı yaşlardaki çocuklar aynı sınıfta eğitim alırlar. Eğitimin çoğu bahçede devam eder, modelin esasında oyunla öğrenme vardır. Bahçede geçirilen zaman çocuklar için doğa sevgisi doğa bilinci oluşturmaktır. Teknolojiye kapalı bir modeldir. Çocukların neyi düşünmesinden çok nasıl düşünmesi gerektiğine vurgu yapar. Çocukların hem akıl hem kalp öğretilerine vurgu yapar.
Reggio Emilia Yaklaşımı
İtalya’da bir kasabadan ismini alan Reggio Emilia yaklaşımında, anne babalar çocukları için bir okul kurmak istemişler ve yaklaşım bu şekilde hayat bulmuştur.
Proje merkezli bir okul programı işlemektedir. Örneğin toprakta bir bitkinin nasıl büyüdüğünü soran bir öğrenciye öğretmeni direk cevap vermez. Öğretmen çocuklarla gözlemler yapabileceği bir çevre oluşturur ve rehber konumundadır.
Çocuklarda değişen gelişimleri gözlemlemek kaydetmek belgelemek yaklaşımın üzerinde durduğu bir diğer husustur. Portfolyo adı verilen bu çalışmalar yıl içerisinde çocuklarla birlikte oluşturulur ve üzerine eklemeler yapılarak yıl boyu devam edilir. Böylece çocuğun süreç içerisinde gösterdiği gelişim doğrusal bir şekilde izlenebilir. Bu yaklaşım sayesinde çocuk problem çözebilen projeler geliştiren iş birliği yapabilen bir birey olacaktır.