Alt ıslatma davranışı

Alt Islatma (Enuresis – Enürezis) Davranışı

Mesane kontrolü sağlanıncaya kadar (2-3 yaşa dek) çocuğun altını ıslatması (enuresis) olağan bir durumdur. Gündüz tuvalet kontrolü 2-3 yaşında kazanılır. Tuvalet kontrolünün gece kazanılması 3,5-4,5 yaş dönemini bulabilir.

Bir çocuğun enuresis tanısı alabilmesi için genel anlamda kabul gören yaklaşım çocuğun 5 yaşı aşmış olmasıdır. 5 yaş öncesinde tuvalet kontrolünün tam kazanılamamış olması ciddi bir problem olarak görülmez. Dolayısıyla alt ıslatma davranış bozukluğu yineleyen, istemsiz, 5 yaş sonrasındaki alt ıslatmaları ifade eder.

Alt ıslatma davranışı okul öncesi dönemde sık rastlanması ve okul yaşamını, dolayısıyla sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilecek bir bozukluk olması dolayısıyla üzerinde durulması gereken bir sorundur.

Birincil (Primer) ve İkincil (Sekonder) Alt Islatma (Enuresis)

Temel anlamda iki tip enuresis vardır. Birincil (primer) enuresis çocuğun tuvalet kontrolünü hiç kazanamadığı durumları ifade eder. Alt ıslatma sorunlarının %75-80’ini birincil enuresis oluşturur. İkincil (sekonder) enuresis ise çocuğun tuvalet kontrolünü kazandığı, ve daha sonra yeniden altına kaçırma davranışı sergilediği durumları ifade eder. Bu ayrımın yapılmasındaki en temel etken davranışın arkasındaki sebeplerin farklı olmasıdır.

Alt ıslatmanın sebepleri nelerdir?

Birincil enuresiste daha çok genetik yatkınlık, mesanede fiziki bir problem kaynağı aranır. İkincil enuresis ise daha çok freudyen savunma mekanizmaları ile açıklanır. Gerileme savunma mekanizması (regression) bu sorunun temel kaynağı olarak düşünülür. Yani yeni bir kardeşin doğumu, yaşanmış travmatik bir durum, okula başlama gibi stres kaynakları ikincil enuresisin kaynaklarından olabilir.  Bu tarz stresli durumlar parmak emme, tırnak yeme gibi davranışlara da sebep olabilir.

Aile tutumları da alt ıslatma davranışlarının temel sebeplerinden biridir. Yanlış veya sert tuvalet eğitimi, aile ilişkilerinde olumsuz-stresli durumlar, aşırı koruyucu ve baskıcı tutumlar alt ıslatma davranışını tetikler.

Kimi psikologlar, altını ıslatma davranışının temelinde, anne ilgisini üzerine çekmek ya da davranışı anneyle bağlantı kurma aracı olarak kullanmak olduğunu da düşünmektedirler. Alfred Adler, Sorunlu Okul Çocuğu kitabında oldukça zeki, ancak şımartılmış çocukların alt ıslatma davranışı bu amaçla kullandıklarının altını çizmiştir.

Sonuçlar

Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, alt ıslatma davranışı zaman içerisinde azalan bir eğri gösterir. 5-6 yaşta daha yoğun olan alt ıslatma, yaş ilerlemesine bağlı olarak azalan bir çizgi göstermektedir. Ancak okul öncesi dönemde, ve ilköğretim döneminde alt ıslatma davranışı sergileyen çocuğu bekleyen birçok olumsuzluk vardır. Toplumdan-akran grubundan dışlanma sonucu özgüvensizlik gelişir ve bu durum çocuğun içe kapanık bir kişilik geliştirmesine sebep olur.

Bu duruma paralel olarak, çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak için sorunun çözümlenmesi ciddi önem taşır.

Alt ıslatma davranışında çözüm nedir?

Bu durumun daha çok okul öncesi dönemde yaşandığı göz önünde bulundurulursa sorunun çözümünde aceleci davranılmaması önem taşır. Öncelikle çocuğun fiziki bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeli. Daha sonra olayın psikolojik yönleri üzerine gidilmelidir.

Alt ıslatma davranışının giderilmesinde uygulanan tedavi yöntemleri arasında en iyi sonuç vereni, özellikle gece alt ıslatma davranışında çocuğun belli saatlerde uyandırılıp tuvalete götürülmesidir. Böylece çocuk bir süre sonra geceleri uyanıp tuvaletini yapma eğilimine yönelir. Bunun yanı sıra aile içerisinde olumlu bir atmosferin yaşanması, çocuğun hiçbir koşulda suçlanmaması, ve çevre tarafından alay gibi davranışlara maruz kalmasının engellenmesi de önem taşır.

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.