Okul öncesi dönemde cinsel eğitim ve soruları cevaplamak

 

Web sitemizde daha önce çocuk istismarı üzerine geniş bir dosya hazırlamış ve çocuk istismarını çeşitli boyutlarıyla ele almıştık. 

Çocuk istismarının engellenmesinde en önemli boyutlardan birisini de cinsel eğitim oluşturuyor. Çocuğun cinsellik konusunda sağlıklı olarak bilgilenmesinin sağlanmasında başta ailelere ve öğretmenlere ciddi roller düşüyor. 

Bu yazımızda "Çocuğun cinsellikle ilgili sorduğu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?" sorusuna aileler ve öğretmenler boyutundan çeşitli cevaplar vermeye çalışacağız.
Çocuklara hala leylek yalanları söyleniyor mu bilmem ama sorulara açık ve tatmin edici cevapların tam olarak verilemediği kesin. / Fotoğraf: Daily Telegraph Au

Bir anı üzerinden;

Bildiğiniz gibi, 2010 sonrası doğumlu nesiller neredeyse “tablet nesli” olarak anılacak ölçüde teknoloji kullanıcıları olmuşlardır. Öyle ki, günümüzde  bir çocuğun tabletinin olmaması garip karşılanan, hatta inanılamayan bir durum olmuştur. Artık sınıflarda çocuklar sokaklarda oynadıkları oyunlardan değil, Store’lardan indirdiklerin uygulamalardan konuşur hale gelmişlerdir. (Bu konuda söylenecek çok şey var ama bu şimdilik başka bir yazının konusu olsun.)

Çocukların davranışlarını incelemeyi, ve zihinlerinde neler tasarladıklarını hayal etmek benim sıkça yaptığım bir şeydir. Bu durumdan kaynaklı olarak çocuklarla ilgili çok ilginç veriler edindim. Bunlardan birisi şöyle,

“Komşumuzun kızı 5 yaşında, sıkça bizim eve girer, odamdaki her türlü şeyi karıştırmaktan inanılmaz bir zevk alır. Kitaplığımdaki çocuk kitaplarını zaman zaman birlikte okuruz. Ancak kendisi tam bir tablet-telefon kullanıcısıdır. Sıkça YouTube’dan sesle arama yaparak dilediği çizgi filmi izler.

Bir gün garip bir şekilde, annesinin telefonunu alarak kimsenin olmadığı bir odaya seğirttiğini farkettim. Davranışlarından bir şeyi yapmaya karar verdiğini hissetmek kesinlikle mümkündü. Yavaşça arkasından süzüldüm gittiği odaya. Bizim sevgili minik YouTube’a şu soruyu soruyordu, “Nasıl hamile kalınır?”

Kulağa kısmen eğlenceli gelen bu anı aslında hepimize önemli dersler sunuyor. Temel anlamda baskılanan, merakı giderilmeyen bir çocuk okuma-yazma bilmese dahi, cinsellik hakkında sınırsız ve sağlıksız bilgiye erişebilir. Bu durumun içinde barındırdığı riskler sanıyorum hepimiz için ciddi boyutlarda. Sözü çok uzatmadan, okul öncesi dönemde cinsel eğitim konusuna gelelim.

Okul Öncesi Dönemde Cinsel Eğitim

Her çocuk, üç yaşın başlarıyla birlikte cinsiyetinin farkına varır. Ve cinsiyetinin farkına varan çocuk cinselliğe, dünyaya nasıl geldiğine, cinsiyet farklarına dair sorular sormaya başlar. Cinsellikle ilgili bu sorular çok normal ve sağlıklıdır.

Toplumsal dinamiklerin etkisi ile birçok anne-baba cinsellikle ilgili soruları ya kaçamak bir şekilde (gerçekten uzaklaşarak) cevaplar ya da susmayı, çocuğun sorusunu dindirmeyi tercih eder. Bu tutum daha ilk baştan, çocuğun en açık olduğu dönemde zihnine cinsellik tabusunu yerleştirir. Çocuk bu konuların konuşulmaması gereken, merak edilmesi kötü, çirkin, pis veya günah olduğuna dair bilgiyi edinir. Anıda bahsettiğim üzere bu merakını sağlıklı kaynaklardan değil, internet gibi yaşına uygun olmayan ve kontrolsüz yerlerden gidermeye çalışabilir.

Ailenin kaçamak veya gerçekdışı cevaplar vermesinin bir başka olumsuz yanı da aileye olan güveni etkilemesidir. Akran grubundaki birinden daha gerçekçi bir cevap alan çocuk anne-babaya olan güveni de sorgular, kandırıldığını düşünür.

Cinsellikle ilgili sorulara nasıl cevaplar verilmeli?

Peki ya ailenin ya da öğretmenin bu sorulara karşı takınacağı üslup nasıl olmalıdır? Sanıyorum yazımızın temelini burası oluşturacak. Aileler ve öğretmenler bu sorular karşısında;

  • Sakin olun, asla ve asla gerçekdışı-kaçamak cevaplara yönelmeyin.
  • Sorularını destekleyin. Cinsellikle ilgili sorular sorduğu için asla ayıplamayın, eğer başka insanların bulunduğu bir ortamda ise diğer insanlara bunun çok normal bir şey olduğunu anlatın.
  • Karmaşık cevaplara yönelmenize gerek yok. Çocuklar genellikle soru sorduklarında bunun üzerine düşünmüş olurlar. Bu durumda yaşına uygun ayrıntısız bir cevap çocuğun merakını dindirmesine yeterli olacaktır.
  • Eğer konuyu onun düzeyine indirgeyip anlatamayacaksanız, açık yüreklilikle bu konuyu araştırmanız gerektiğini söyleyebilirsiniz. Ancak konuya mutlaka geri dönmeli, sorusunu cevaplandırmalısınız.
  • Cinsel organların isimlerini telaffuz edin, kullanmamanız için hiçbir sebep yok.
  • Okul öncesi çocuğu cinsel eğitime tabi tutulmalıdır. Ancak çizgi iyi korunmalıdır ve detaylara girilmemelidir.

Çeşitli Kaynaklardan Örnekler

SORU: “Anne büyüyünce benim de pipim olacak değil mi?”

CEVAP: “Kızım sen kız olarak doğdun ve kız olarak hiçbir eksiğin yok. Erkek kardeşin de erkek olarak doğdu, onun da hiçbir eksiği ya da fazlası yok. Kimi insanlar erkek, kimileri kadındır.” (Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu – Çocuk Ruh Sağlığı – s.232)

SORU: “Bu nedir?”

CEVAP: Bu senin penisin. Sen ve baban gibi erkeklerde bulunur. Ama kadınlarda ise vajina denilen organ vardır.

SORU: “Ben nasıl dünyaya geldim?”

CEVAP: Eğer anne ile baba çocuk isterlerse, babanın penisinden gelen tohum annenin vajinasına geçer. Böylece o tohum annenin karnında büyür, ve zamanı geldiğinde dünyaya gelir. (Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu – Çocuk Ruh Sağlığı ve Psikolojik Danışman Özlem Aydın – Okul Öncesi Çocuklarda Cinsel Eğitim)

 

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.