Güvenli Bağlanma ve Bağlanma Türleri
Yazı İçeriği
İnsan, biyolojik kodlamanın gerektirdiği üzere bağlanma isteği ile dünyaya gelir. Temelinde sevgi ve koşulsuz kabul olan bu istek tüm yaşamın şekillenmesi için ilk adımdır. Birincil ihtiyaçları beslenme ve sevgi olan yeni doğan bir bebeğin ebeveynleri ile arasında kurulacak olan ilişki bağlanma şeklini belirler. Bu bağlanma doğumdan itibaren bebeğin gelişiminde ve kişiliğinin oluşmasında çok önemlidir.
Çocuk ve ebeveynler arasında güvenli bir bağlanmanın gelişmesi için bu dönemde güvenli ve sevgi bir dolu ortamda bulunması gerekir.
Mary Answorth Deneyi – Bağlanma Türleri
Bağlanma teorisi üzerinde çalışan psikolog Mary Ainsworth ve arkadaşları bağlanma tiplerini isimlendirmek adına “Yabancı Ortam” adlı bir deney (The Strange Situation) gerçekleştirmiştir. Deneyde bir çok bebek anneleriyle beraber bir odaya alınıp beraber vakit geçirdikten sonra anneleri ortamdan ayrılmıştır. Aşağıdaki videodan deneye ilişkin görüntüleri izleyebilirsiniz. Bebeklerin verdikleri tepkilere göre bağlanma tipleri 3 şekilde sınıflandırılmıştır:
Güvenli bağlanma
Bebekler, anneleri yanlarındayken kendilerini rahat hissederek etrafı keşfetmeye başlamışlar, odaya yabancı biri girdiğinde uzun sürmeyen ve geçici kaygı yaşayıp anneleri odadan çıktığında üzülmüşlerdir. Fakat kısa süre sonra zaman zaman kaygı duysalar da dikkatlerini çevredeki nesnelere vererek keşfetmeye devam etmiş ve anneleri odaya girdiğinde onları sevgi ile karşılayıp sarılmışlardır.
Kaygılı-kaçınan bağlanma
Bebekler annelerinin yanlarında olmasına ilgi duymadığı gibi odadan çıktıklarında ve geri döndüklerinde hiç tepki vermemişlerdir.
Kaygılı-kararsız bağlanma
Bebekler
annelerinin sevgi göstermesine ve ilgilerine karşı yoğun bir ihtiyaç
göstermişlerdir. Anneleri yanlarındayken bile kaygılı ve huzursuz davranarak fazlasıyla
fiziksel temas kurmak istemişlerdir. Anneleri odadan çıktığında uzun süre
ağlayarak dikkatlerini çevredeki nesnelere veremedikleri gibi anneleri odaya
döndüğünde de sakinleşemeyerek öfke duymuşlardır.
Güvenli bağlanmanın sağlanması için çocuğun yaşamının ilk 2 yılı çok önemlidir. Çocuğun dünyaya ve çevreye ilişkin bilgilerinin büyük kısmı bu dönemde oluşur.
Güvenli Bağlanmada İlk 2 yıl
Bağlanma doğumdan sonra başlar ve 2 yaşına kadar sürer. Bu dönemde bebekler kişilik ve kimlik ayrımı yapamadığı için kendisinin ayrı bir birey olduğunun farkında değildir. Kendisiyle annesini ya da bakımını yapan kişiyi bir bütün olarak algılar; onu kendi varlığının bir devamı sanır. Bağlanma gerçekleştirdiği kişinin ortamdan uzaklaşması durumunda kaygı duyması ve ağlamasının sebebi kendisini eksik hissetmesidir. İlk 2 yıl ebeveynler tarafından yeterli sevgiyi ve güveni alamayan bebeklerin bu eksikliği ileriki yıllarda tamamlamaya çalışsa da başarılı olamadıkları görülmüştür. Ayrıca bu dönemde bağlanma tek bir kişiye karşı olmayabilir. Bebek; anne, baba, kardeş, bakıcısı gibi birden fazla kişiye bağlanma gerçekleştirebilir.
Güvenli Bağlanma Nasıl Sağlanır?
Öncelikle bebeğin en temel ihtiyacı olan beslenmenin zamanında ve yeterli olması gerekir. Çünkü bebeğin dünyayı ilk algılama biçimi ağız yoluyla tanımadır. Emzirme esnasında annenin sevgi dolu sesini duyma ve yumuşak dokunuşları bebeğin fiziksel doyumunu giderirken güven ihtiyacını da karşılar. Görme duyusu yeterince geliştiğinde göz teması kurmak ve bebekle konuşmak ona kendini değerli hissettirir. Yapılan araştırmalara göre, ilk çocukluk yıllarında sarılma, öpme gibi fiziksel temas ve göz teması kurulan çocukların ileriki yaşlarda duygularını daha rahat ifade etmede ve empati kurmada daha başarılı oldukları görülmüştür. Bebeğin bulunduğu aya ve döneme uygun oyunlar oynamak, ağladığında kucağa alarak sakinleştirmek, duygusal acı çektirmeden uyku eğitimi vermek bağlanmayı kuvvetlendirecektir.
Güvenli Ayrılma Dönemi
2-4 yaş çocuğun kendisinin annesinden ayrı bir birey olduğunu anlamaya başladığı ayrılma dönemidir. Bu dönemde kendi varlığının tek olduğunu fark eden çocuk özgürleşmeye başlar ve çevreye ilgisi daha da yoğunlaşır. Fakat ayrılma dönemi bağlanılan kişiden kopma olarak düşünülmemelidir. Çocuk güvenli bağlanma gerçekleştirdiği kişiye artık her daim güven duyacaktır. Yalnız bağlandığı kişi yanında olmadığında yoğun stres yaşamayacaktır. Çünkü çocuk kendisinin korunduğundan, sevildiğinden ve asla bırakılmayacağından emindir. Çocuk için artık bu güven duygusuyla dünyayı keşfetme zamanıdır.
Güvenli Bağlanmanın Kişiliğe ve Yaşama Etkisi
Güvenli bağlanan çocukların algılama düzeyi ve öğrenmeleri bağlanmayı sağlıklı gerçekleştiremeyen çocuklara göre daha yüksektir. Zorluklarla karşılaştıklarında kendilerine özgü çözüm yolları üretmeye başlayarak sorunlarla başa çıkabilirler. Öfke kontrolü, stres yönetimi gibi becerileri gelişmiştir. Özgüvenleri yüksek olduğu için sosyal becerileri de gelişir. İnsan ilişkilerinde sağlıklı iletişim kurabilirler. Okul çağına geldiklerinde arkadaşları arasında kabul görmeleri daha kolay olur. Kendilerini yalnız ve yalıtılmış hissetmezler. Yalnız kaldıklarında dahi benlik algıları yüksek olduğu için bununla başa çıkabilirler. Ergenlik dönemine geldiklerinde kimlik karmaşası yaşamaları uzun sürmez. Güvenli bağlanan çocuklar yaşamlarının tüm gelişimsel dönemlerinin gerektirdiği rolleri yerine getirebilir. Anne-babalara düşen görev çocuğu desteklemek ve koşulsuz sevgi göstermektir.