Şeker Portakalı Kısa Özeti ve Anafikri

Yıllar sonra yazma yeteneğini tesadüfen ortaya çıkaran bir yazarın bugün edebiyat dünyasında eserleriyle üst sıraları zorlaması gerçek başarının ta kendisidir. Şeker Portakalı küçük bir çocuğun yüzme şampiyonu hayallerini anlatırken, kahramanla birlikte okuyucuyu da kendi iç dünyasını irdelemeye, yaşamda nelere erken başlayıp nelere geç kaldığını sorgulamasını sağlayan çok değerli bir eser.

Şeker Portakalı Kısa Özeti

Zeze 5 yaşında zeki bir çocuktur. Hayal gücü o kadar geniştir ki, kurduğu hayaller ile yaşı ters orantılıdır. Bu nedenle hayalleri etrafındakileri korkutmaktadır. Zekâsı ve hayal gücü sayesinde kısa sürede okumayı öğrenen Zeze birilerine göre şeytanın ta kendisidir. Yoksulluk ailenin boynunu büken en büyük sorunlardan biridir. Günün birinde seçtiği bir şeker portakalı fidanıyla kurduğu ilişki, olayların gelişimi kitabın tamamının konusunu oluşturmaktadır. Her geçen gün Şeker portakalı fidanıyla konuşması, sorular sorması Zeze’nin kendini geliştirmesini sağlar. Babasının yoksulluk nedeniyle acı çekmesine çok üzülen Zeze, babasına hediye alarak onu mutlu edeceğine inanır ve ayakkabı boyacılığı yapmaya karar verir.

Melek mi Şeytan mı?

Zeze birileri için baş belası bir şeytan, birileri içinse son derece naif, duygusal ve iyi bir çocuktur. Rüzgârı hissetmek onda tutku derecesindedir. Bunu gerçekleştirmek için bir gün bir Portekizlinin arabasına takılmayı ve rüzgârı hissetmeyi kafasına koyar, ancak sonu kötü olur. Portekizliden sağlam bir dayak yer. Bir gün yaramazlık sonucu ayağı kesilince, okula topallayarak yürüyen Zeze’yi Portekizli görür ve onu eczaneye götürerek pansuman yaptırır. Portekizlinin o günkü davranışı Zeze’nin kafasında oluşturduğu kötü Portekizli imajını yıkar ve aralarında sıkı bir dostluk başlar.

Zeze her geçen gün artan yaramazlıklarından dolayı ailesinden çok dayak yemektedir. O da bu dayaklardan çok bunalmıştır. Portekizlinin bir kaza sonucu öldüğünü öğrenir. Bu ölüm Zeze’yi derinden yaralar. Hemen ardından yol genişlemesi sebebiyle şeker portakalı ağacının kesilecek olması, Zeze’nin var olan üzüntüsünü katbekat arttırır. O kadar üzülür ki onu sevmeyenler bile haline acır. Vasconcelos bu romanında çocuk dünyasının kırılganlığını, hassasiyetini ve çocuk yaşta yaşanan acı ve üzüntülerin, çocukların uzun vadeli yaşamını çok olumsuz etkilemesini anlatmaktadır. Şeker Portakalı bir çocuk kitabı gibi algılanıyor olsa da kitap asıl mesajları anne babalara vermektedir.