Gelişimin Temel İlkeleri – Ders Notu
Yazı İçeriği
İnsan gelişimini inceleyen gelişim psikologları, gelişimin evrensel ilkeleri olduğu konusunda birleşirler. İnsan gelişimi söz konusu ilkeler doğrultusunda oluşmaktadır. Bu ilkelerden bazıları şunlardır;
1- Gelişim, kalıtım ve çevrenin etkileşimiyle gerçekleşir.
Soyaçekim sayesinde var olan özelliklerimiz çevre koşullarıyla etkileşime girerek gelişimi belirler. Bireyin sahip odluğu özellikler, genlerin belirlediği sınırlar içinde çevreyle etkileşim içinde biçimlenir.
Örneğin, kalıtım yoluyla sahip olunan müzik yeteneğinin ortaya çıkması için bireyin bu yeteneği geliştirici bir ortamda olması gerekmektedir. İyi bir müzik eğitimi almadığı takdirde bu yeteneğin yeterince gelişmesi söz konusu olmayacaktır.
2- Gelişim, sürekli bir oluşumdur ve aşamalar halinde gerçekleşir.
Gelişim, sürekli bir oluşumdur ve aşamalar halinde ileriye doğru, belli bir birikimle gerçekleşir. Gelişimdeki aşamaların her biri, bir önceki aşamayı temel aldığı gibi bir sonraki aşamaya da zemin teşkil eder. Gelişimin aşamalarını kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. Çünkü bu aşamaların biri diğeriyle bitişik durumdadır.
3- Gelişim, bütünlük içerisinde gerçekleşir.
Gelişimi, fiziksel gelişim, sosyal gelişim ve zihinsel gelişim gibi değişik alanlarda incelesek bile gelişim bir bütündür. Herhangi bir alandaki gelişim, diğerini etkilemektedir.
Örnek vermek gerekirse, okul takımında oynayan, başarılı bir genç fiziksel ve motor becerisi nedeniyle okulun gözde öğrencileri arasında olacaktır. Bu durum gencin sosyal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Özgüveni yüksek, olumlu başlangıçlar için girişim potansiyeli olan bir öğrenci olacaktır. Fiziksel gelişim açısından olgunlaşmış olan çocukların özgüvenleri, arkadaş ilişkileri yani sosyal gelişimleri daha iyi olmaktadır.
4- Gelişimin kendine özgü yönelimleri vardır.
Gelişim baştan ayağa ve içten dışa doğrudur. Baştan ayağa doğru gelişim, doğum öncesi ve sonrası dönemlerde gözlenir. Embriyonun önce başı sonra kol ve bacakları gelişir. Doğum sonrasında da bebek önce başını kaldırabilir, daha sonra oturabilir, ayağa kalkar ve en sonunda yürür.
Gelişimde aynı zamanda içten dışa doğru bir yönelim vardır. Çocuk, önce büyük kaslarını sonra da küçük kaslarını kullanabilir. Bebek önce bacaklarını, sonra ayaklarını ve en son olarak da parmaklarını kontrol edebilir. Çocuk, ilgi duyduğu nesneye önce bedeniyle uzanır sonra kollarını ve en son olarak parmaklarını kullanarak eline alır.
Gelişim, genelden özele doğru bir eğilim içindedir. Almak istediği nesneye yönelimde olduğu gibi çocuk önce kollarını uzatır sonra avuçlayarak yakalar ve nihayet işaret parmağı ile başparmağını kullanabilir. Aynı şekilde çocuk yürümeden önce hoplayıp, zıplayamaz. Genel davranışları gerçekleştirmeden önce özel veya daha incelik isteyen davranışları yapamaz. Önce büyük kas hareketleri gelişir, sonra küçük kas hareketlerini yapabilir.
5- Gelişim, ardışık ve düzenli bir ilerleme ile olur
Gelişimin bütün alanlarında ilerlemeler belli bir sıra içerisinde düzenli bir şekilde olur. Motor gelişim açısından çocuk, yürüdükten sonra sek sek oynayabilir veya ip atlayabilir. Duygusal gelişim açısında baktığımız zaman da bebeklerin önce huzursuzluk ve haz duygularını tanımak mümkündür. Çocukların öfke, tiksinti, korku, coşku, kıskançlık ve neşe gibi duygusal tepkileri ardışık olarak belli bir düzen içerisinde fark edilir. Dil gelişimi incelendiğinde ise çocukların ana dilini öğrenebilmeleri için önce ses çıkarmaları, çevreden duydukları sesleri taklit etmeleri gerekmektedir. Çocukların konuşmaya başlamaları yaş itibariyle farklılık gösterse bile aynı sırayı takiben konuşabilirler.
6- Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır.
Çocukta ana dilini öğrenme, konuşma açısından farklılıklar olmaktadır. Bazı çocuklar erken, bazı çocuklar ise geç konuşurlar. Bireysel ayrılıklarda hem soyaçekimin hem de çevrenin etkisi bulunmaktadır. Bu yüzdendir ki ailelerin çocuklarını, başka çocuklarla kıyaslamaları doğru değildir. Amcası, babası ya da ağabeyi geç konuşan çocuğun da geç konuşmasında kalıtım kadar çevre de sorumludur. Annesinin yoğun çalışması, çocukla sözlü iletişime pek girilmemesi, kitap okunmaması veya çocuğun kendini ifade etmesine fırsat tanımayan bir anne veya bakıcısı olması, çocuğun iletişim aracı olarak ana dilini kullanmasına fırsat vermez.
İnsan gelişiminde bireysel ayrılıkların olması normal bir durumdur ve gelişimin temel ilkelerinden biridir. Her insanın kalıtımla sahip olduğu, genlerinde bulunan özellikleri onu diğer insanlardan farklı kılar. Bireyin içinde bulunduğu çevre de bireysel özelliklerin gelişmesinde etkin rol oynar. Kişinin nasıl bir çevrede yetiştiği, kimlerle ne şekilde bir iletişimde bulunduğu, iklim koşulları vb. durumlar bireyleri farklı kılar.