Her çocuğun duyması gereken 11 sihirli cümle
Çocuklara yaklaşımlarımızda üslup konusunun önemine her zaman inanmışımdır. Söylediğimiz cümleleri bir kez daha süzgecimizden geçirmek ve gerekiyorsa düzenlemek gerek okul öncesi sınıflarımızda gerekse evlerimizde çocuklarımıza daha iyi yaşantılar sunmamızı sağlayabilir. Bu yazıyı Brightside‘da okudum ve faydalı olacağını düşünüyorum.
Çocuklarımıza söylediğimiz binlerce söz arasından kimileri çocuklarımızı daha güçlü, daha akıllı, daha nazik ve daha özgüvenli yapar.
Çocuklar kötü davranışlarıyla bizi bilinçsizce test ederler. Eğer kötü bir davranışın ardından “Eğer böyle olsa bile beni sevecek misin? diye sorarsa cevabınız net olmalı “Elbette ki seveceğim! Benim çocuğum olduğun için mutluyum. Dünyadaki tüm çocuklar arasında bir seçim yapacak olsaydım, yine seni seçerdim.” Bu çocuğunuzun sağlıklı bir benlik algısı geliştirmesini sağlar.
Seni seviyorum! Bu iki kelime çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için çok önemlidir. Aynı zamanda onunla vakit geçirirken, oynarken, gülüp-eğlenirken, balonları şişirirken, bebeğinize sarılırken, sorunları tartışırken ve onu desteklerken, onu sevdiğinizi davranışlarınızla göstermek önemlidir.
“Odan temiz.” “Vauv, yatağın toplanmış.” “Elbiselerini düzgünce katlamışsın. İyi iş.” gibi cümleler çocuğunuzun onu desteklediğinizi ve ona güvendiğinizi hissetmesi açısından önemlidir. Bu gibi cümleler harcadığı çabanın desteklendiğini gösterir. Aynı zamanda her olumlu pekiştireç, güzel hislere, olumlu duygulara ve onaylanmış olan davranışın tekrarlanmasına sebep olur.
Hepimiz insanız, ve hatalar yapabiliriz. Onları kabul etmek ve özür dilemek önemlidir. Bu onlara değer verdiğimizi ve saygı duyduğumuzu göstermenin yoludur.
Olumsuz duyguların baskılanması nevrozlara ve psikosomatik sorunlara yol açar. Çocuğun kızgın olma hakkı vardır. Bir oyuncağını kaybettiğinde ya da bir yeri acıdığında üzülmeye ve ağlamaya hakkı vardır. Bu gibi durumların dışa vurulmasının baskılanması, kendisi olmasının ve doğal davranmasının baskılanması anlamına gelir.
Ebeveynler olarak görevimiz çocukların duygularını başkalarına zarar vermeden açıklamasını sağlamaktır.
Bir çocuğun korkusuz olmanın imkansız olduğunu bilmesi önemlidir. Dünyadaki herkes bir şeylerden korkar, cesaret yalnızca bunun üstesinden nasıl geleceğini bilmek ve buna uygun davranmaktır. Eğer çocuğunuz bir şeylerden korkuyorsa, onunla anılarınızı ve korkularınızla başa çıkma deneyimlerinizi anlatın.
Çocuğunuza bir seçim hakkı verdiğinizde ona kendisini dinlemesini, inançlarına, tutkularına, ya da ilgilerine ters gelen bir teklifi reddetmekten korkmamasını öğretmiş oluruz. Kendileri için seçim yapılan çocuklar pasif, bağımlı, ve başkalarınca kolayca manipüle edilebilen bireyler olarak yetişirler.
Çocuklarınıza onun geçmiş başarılarını anımsatarak onun güçlü olduğuna ve daha fazlasını başarabileceğine inanmasını sağlayabilirsiniz.
“Sorun yok. Bir kez daha dene.” “Sana inanıyorum” “Kimse ilk denemede harika değildir.” gibi cümleler çocuğunuz başarısız olduğunda kullanılabilecek cümlelerdir.
Çocuğunuz her başarılı insanın hatalar yaptığını, ve bu hataların onun kararlılığını ve sabrını geliştirdiğinin farkına varması gerekir. En önemlisi yaşadığı başarısızlıkların ona olan sevginizi etkilemeyeceğini ona gösterin.
“Nasıl hissediyorsun?” “Günün nasıldı?” gibi sorular ebeveyn ve çocuk arasında duygusal yakınlık kurulmasına katkı sağlar. Bu sorular aynı zamanda düşünce ve hislerini açık bir şekilde ifade etmesini sağlar.
Birçok ebeveyn çocuğuyla ilişki kurarken genellikle “biz” zamirini kullanır. “Neredeyse emekliyoruz.” “Anaokuluna gidiyoruz.” “Yakında ikinci sınıfa başlayacağız.” Bebeklik döneminde anne ve bebeğin hisleri çocuğun gelişimi ve hayatta kalması açısından en önemlidir. Ancak gelecekte bu durum çocuğun gelişimsel ve psikolojik olarak ebeveynden ayrılmasını olumsuz yönde etkileyebilir.
İllüstrasyonlar: Yekaterina Ragozina