Otizmli Çocukların Eğitimi Nasıl Olmalı?
Otizm, bilimsel olarak hala nedeni bilinmemekle beraber beyin gelişimindeki bozukluklardan meydana gelen bir durumdur. Otizmli olma durumu yetersizlik durumu olarak değerlendirilir. 2 yaşına gelen bir çocuğun otizm davranışları artık gözlenebilir ve tanılama yapılabilir. Otizm özel gereksinim kapsamına girer. Bu nedenle otizmli çocukların eğitimi de diğer çocukların eğitimine göre karakteristik özelliklere sahiptir. Öncelikle otizmli bireylerin özelliklerini inceleyelim.
Otizmli Çocukların Özellikleri
- Göz kontağı kuramama
- Sözlü iletişime çoğu kez cevap vermeme
- İsmi söylendiğinde bakmama, tepki vermeme
- Sözsüz iletişim ve beden dilini algılayamama
- Sürekli aynı sözcük ve heceleri tekrar etme
- Dönen, tekrar eden cisimleri uzun süre izleme
- Rutinlere aşırı bağlı olma
- Küçük değişikliklere dahi uyum sağlayamama
- Fiziksel temastan rahatsız olma
- Bağırma, anlamsız sesler ve konuşmalar, amacı olmadan yapılan fevri davranışlar
Otizmde erken tanı çok önemlidir. Erken farkedilen ve doğru eğitimi alan otizmli çocuğun ilerleyen gelişimsel dönemlerinde akranlarına yaklaştığı hatta otizmin ortadan kalktığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle görülen belirtilerin göz ardı edilmemesi önem taşır. İkinci önemli unsur Otizm farkedildikten ve tanı konulduktan sonra çocuğa uygun özel eğitimin verilmesidir.
Otizmli Çocukların Eğitimi Hangi Özellikleri Taşımalıdır?
Özel eğitim Otizm tanısı konduktan hemen sonra başlanmalıdır. Otizmli çocukların davranışlarında beklenen gelişme ve ilerleme yavaş ve sabır gerektirdiği için kaybedilen az bir zamanda bile otizmlilerin akranlarıyla arasındaki fark artar. Bu nedenle otizmli çocukların eğitimi normal çocuklara göre daha hassas ve özenli ilerlemelidir.
Eğitim çocuğun yaşına, özelliklerine ve ihtiyacına uygun olmalıdır. Eğitimi planlayan ve uygulayan eğitimcilerin otizmli bireyi, ailesini ve yetiştiği çevreyi tanıyarak eğitim için hazır olma durumunu iyi değerlendirmesi gerekir.
Eğitim sürekli olmalıdır. Kesintiye uğrayan eğitim çocuğun öğrendiği ve geliştirdiği davranışlarında gerileme olmasına sebep olur. Bu noktada ailelerin de eğitimcilerle işbirliği yapması eğitimin okulda, evde ve her yerde pekiştirilmesi açısından önemlidir.
Otizmli çocukların eğitiminin öncelikle kalabalık gruplardan izole birebir olması gerekir. Gelişim gerçekleştikçe 2,3 kişilik gruplar ve sonrasında daha büyük gruplarda eğitim devam ettirilmelidir.
Özel eğitim verilirken çocuğun yetersizliğine uygun özel eğitim programları düzenlenmelidir. Otizmli çocuğun akranlarının aldığı eğitim müfredatından tamamen bağımsız olan bu özel programlar basit, kısa ve adım adım hedeflerle başlayarak daha karmaşık hedeflere doğru ilerler. Eğitim materyalleri ve her bir hedefin süresi de otizmli çocuğa uygun belirlenmelidir.
Sosyal bağlanma ve iletişim kurmada güçlük yaşayan otizmli çocukların eğitiminde cezaya yer verilmemelidir. Ödül ile pekiştirme yöntemi uygulanmalıdır.
Otizmli çocukların dil gelişimi de akranlarından geride seyrettiği için dil ve konuşma terapisi almaları da eğitimlerine katkı sağlar.