Ücretli Öğretmenlik Maaşları 2021

Son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan kavramlardan biri de ücretli öğretmenliktir. Etrafımızda bu işi yapan ya da yapmak isteyen kişilerin sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Peki, ücretli öğretmenlik nedir? Normal öğretmenlikten farkları nelerdir ve kimler ücretli öğretmenlik yapabilir? Bu ve benzeri pek çok soru kafaları meşgul etmektedir. Bu yüzden bahsi geçen konuyu detayları ile açıklamak faydalı olacaktır.

Ücretli Öğretmenler Ne İş Yapar?

Halk arasında ücretli öğretmenlik olarak bilinse de bu işin esas adı ek ders karşılığında çalışan öğretmendir. Adından da anlaşılacağı üzere yaptığınız iş vereceğiniz dersin sayısı ile alakalıdır. Başka bir deyiş ile ücretli öğretmenlik, gireceğiniz dersin sayısına göre ücret alma esasına dayanır. Peki, iş tanımı nedir? Yapacağınız iş ise kadrolu öğretmenlerinki ile aynıdır. Derse girmek, sınıf öğretmenliği yapmak, nöbet tutmak, özel günlerde etkinlik hazırlamak ve bir öğretmenin yapacağı diğer tüm işlerdir. Her ne kadar yasada nöbet tutma ve sınıf öğretmenliği yapma gibi bir zorunluluk olmasa da pek çok okulda öğretmen eksikliğinden dolayı sizin de yapmanız gerekmektedir.

2021 Ocak Zammı Sonrasında Ücretli Öğretmenler Ne Kadar Maaş Alır?

Bilinmesi gereken en önemli detaylardan biri ise ücretli öğretmenlik maaşıdır. Çünkü bu işi yapanların belli bir maaşı yoktur. Girdiğiniz ders kadar ücret almaktasınız. (Ücretli öğretmenlik ek ders karşılığında öğretmenlik olarak da tanımlanmaktadır.) Eğer o ay resmi tatil ya da kar tatili varsa veya izin almanız gerekirse o günler maaşınızdan kesilmektedir. Ayrıca bilmelisiniz ki girebileceğiniz en çok ders sayısı haftada 30 saattir.

2021 yılı Ocak ayında kamu personeli ve emeklilere %3’ü toplu sözleşme ve %4.36’sı enflasyon farkı olmak üzere toplamda %7.36 zam yapıldı. Bahse konu 2021 Ocak ayı zammı ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda ek ders ücreti 19,56 TL olmuştur. Yani ortalama bir hesapla ayda maksimum sayıda derse girerseniz (haftada 30, ayda 120 saat) ve hiç tatil, izin vs. olmazsa ücretli öğretmen maaşı kabaca 2400 Türk Lirası civarlarında olmaktadır. Bu rakam girdiğiniz ders sayısına göre değişiklik göstermektedir.

Kimler Ücretli Öğretmenlik Yapabilir?

En az ön lisans mezunu herkes ücretli öğretmenlik başvurusu yapabilir. Daha net söylemek gerekir ise;

• Ön lisans mezunu olmak
• Lisans seviyesinde en az üçüncü sınıf öğrencisi olmak ya da Lisans mezunu olmak ücretli öğretmenlik başvurusu için yeterlidir
• Bölüm konusunda ise hiçbir sınırlama yoktur.
• Hangi bölümden mezun olursanız olun kendinizi yetkin gördüğünüz herhangi bir alanda başvuru yapabilmektesiniz. Üstelik pedagojik formasyon şartı da bulunmamaktadır.

Ücretli Öğretmenlik Sigorta Primi

Bu konu da bilinmesi gereken detaylar arasında yer almaktadır. Çünkü ücretli öğretmenlerin sigortası eksik yatmaktadır. Hafta sonları hariç ayın her günü işe gitmiş olsanız da sigortanız en fazla 15- 16 gün yatmaktadır. Bu durumun oluşmasında ek ders ücreti karşılığı çalışan öğretmenin sigorta priminin yatırılmasında takip edilen esas yatmaktadır. Şöyle ki, kadrolu veya sözleşmeli olarak çalışan öğretmenlerin sigorta primleri tam ay esaslı (30 gün) olarak yatırılırken, ücretli öğretmenlerin saat esaslı yatırılır. Örneğin haftada 30 saat derse giren bir ücretli öğretmenin aylık toplam çalışma süreci 120 saattir. 120 saat günlük çalışma saati olan 8 saate bölünür ve 15 gün olarak sigorta primi yatırılır.

Bu durum emeklilik zamanlarında kişilerin mağdur olmasına yol açabilecek bir uygulamadır. Sırf bu sebepten dolayı bahsi geçen işi yapmaktan kaçınan kişilerin varlığından da söz etmek mümkündür. Bunun yanı sıra ücret ve sigorta politikasındaki bu adaletsiz yaklaşım öğretmenler arasında ciddi sorunlar yaratmaktadır ve en temelde mutsuz öğretmenler yaratmaktadır.

Ücretli Öğretmenlik Politikasına Eleştiriler

Ücretli öğretmenlik (ek ders karşılığı öğretmenlik) belki öğretmen bulunamadığı ya da öğretmen görevlendirmesinde sorunlar yaşandığı durumlar için kabul edilebilir, hızlı bir yöntemdir. Ancak MEB ücretli öğretmenliği yaygın şekilde kullanmaktadır ve öğretmen ihtiyacının ciddi bir kısmını bu yolla karşılamaktadır. En temel yanlış budur.

Ücretli öğretmenliğe yönelik en güçlü eleştiri ise çalışmakta olan kişiye dair hiçbir nitelik ölçütü getirmiyor olmasıdır. Herhangi bir önlisans mezununu herhangi bir derste “öğretmen” olarak sınıfa sokmak her koşulda yanlıştır, verimsizdir.

Eğitimsel nitelik sorunlarının dışında ücretli öğretmenlik bir kölelik sistemi olarak var olmaktadır. Öğretmeni (ya da öğretmen olarak çalışan öğretmen niteliğine sahip olmayan kişiyi) aynı işi yapanlardan çok daha az bir ücretle, daha az sigorta primi ile, hiçbir güvence olmadan çalıştırmaktadır.

Daha önce bahsettiğimiz üzere, ücretli öğretmenlik belirli koşullarda sınıfların öğretmensiz kalmaması adına kullanılabilecek bir yöntem olabilir, ancak sistemin verimli olması için öncelikle eğitimsel niteliğin sağlama alınması gerekmektedir. Ücretli öğretmen olarak istihdam edilecek kişinin eğitim fakültesi mezunu ya da pedagojik formasyon sahibi olması şartı getirilmelidir. Bunun yanı sıra ücretli öğretmen olarak çalışan kişilerin maaşlarının ve sigorta şartlarının insani bir seviyeye çıkarılması bakanlığın önünde bir zorunluluk olarak durmaktadır.