Bilingual Eğitim Nedir? Avantajları Nelerdir?

Anne babalar, çocukları için en iyi seçimleri yapmaya çalışır. Çocuğunun nitelikli bir eğitim almasını ve çağın gerektirdiği becerilere sahip olmasını isteyen ebeveyn aynı zamanda çocuğunun iyi bir dil eğitimi almasını da ister. Dil eğitimi dendiği zaman akla gelen ilk olgu, anaokulu itibariyle verilmeye başlanan ikinci dildir; ancak bir çok araştırmaya göre, dil eğitimi bir bebeğin dünyaya gelmesinden çok daha önce, işitsel olarak anne karnında başlamaktadır.

Uzmanlar, özellikle doğduktan sonra 6 ay itibariyle bebeklerin dil öğrenmeye elverişli ve hazır olduğunu belirtmektedir. İçgüdüsel farkındalığın yanı sıra, çocuklar anne babalarının kendileriyle iletişim kurmaya başladığı andan itibaren kullandıkları kelimeleri hızlıca kavrayabilir, belleğine kaydedebilir ve kullanmak üzere bir bilgisayar gibi kayıt yapabilir.

Atalarından getirmiş olduğu dil hangi kökene ait olursa olsun, çocuk ile hangi dil konuşulursa onu öğrenecektir.Başka bir milletten evlat edinilen çocukların, evlat edinildiği ülkeye ait dili konuşabilmesi buna iyi bir örnektir. Peki çocukların aynı anda iki ülkeye ait dili öğrenmesi mümkün müdür ?

Bilingual (iki dilli) eğitim nedir?

İki farklı dilin eş zamanlı öğrenilmesine bilingiuallik (iki dillilik) adı verilir. Çocuğun iki dili edinmesi amacını esas alan ve buna yönelik şekilde yapılandırılmış olan eğitim ortamlarında sürdürülen eğitim şekline bilingual eğitim denir.

Bilingual eğitimde temel olan şey çocuğun kritik dönemde dile maruz kalmasının ek bir çaba gerektirmeden ikinci dili edinebileceği varsayımıdır. Bu varsayım gerek çalışmalar, gerekse yaşantılar ile doğrulanmıştır. Annesi ve babası farklı dilleri konuşan çocuklar, eğer bu iki dile doğru şekilde maruz bırakılmışlarsa iki dilde de anadil düzeyinde yetkinliğe ulaşabilirler.

Çift dillilik (bilingualizm) veya bilingual eğitim nedir? dediğimizde aklımıza birçok fikir gelebilir. Bir çocuğun iki dili aynı anda öğrenmesi bir olgu olarak anlaşılması zor bir olgudur. Her ne kadar fazla tanınmıyor olsa de Türkiye’de birçok özel eğitim kurumu bu eğitim metodunu uygulamaya geçirmişlerdir.

İkinci dilin edinim süreci

Çocuklar yetişkinlerden farklı olarak, gelişim evresinde olmalarından ötürü dil öğrenimlerini çok hızlı bir şekilde tamamlayabilirler. Bilingual eğitim verilirken en önemli olan nokta ya anne babanın aynı anda doğduğu andan itibaren iki farklı dili evin içerisinde kullanması ya da erken çocuklukta okulla beraber evden desteklenerek öğretilmesidir. Örneğin; yeni doğan bir çocukla annesi evde İngilizce konuşurken babası Türkçe konuşursa ve istikrar sağlanabilirse çocuk her iki dile de aynı şekilde hakim olabilecektir ya da ikinci bir seçenek olarak çocuk 3-4 yaşına kadar evinde ilk dili öğrenecek daha sonra, gittiği okulda da ikinci bir dil öğrenecektir. Okula gidene kadar anne babasından öğrendiği dil ana dili olmalıdır. Böylece çocuk ana dilini öğrendikten sonra ikinci dili de okulda rahatlıkla özümseyebilir. Herhangi bir karmaşıklığa sebep olmaz.

Eşzamanlı ve peşpeşe öğrenme

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz ilk örneğe eş zamanlı öğrenme, ikinci örneğe de peş peşe öğrenme diyebiliriz. Eş zamanlı öğrenmedeki püf nokta annenin ya da babanın tek başına aynı anda iki dili konuşmamasıdır. Biri bir dili konuşuyorsa diğeri ikinci dili konuşmalıdır. Bir aile başka bir ülkeye yaşamaya gittiyse ve o ülkenin dilinin de çocuk tarafından öğrenilmesi isteniyorsa evde ana dilleri konuşulmaya devam etmelidir ve çocuk dışarıda konuşulan dili okulda, arkadaşlarıyla doğal ortamında edinmelidir. Bilingual eğitimin akıcı ve hatasız olma kuralı yoktur; ama iki dilli çocuklarda gözlemlenen en büyük özellik bir dilin diğerine göre, kullanımda daha baskın olmasıdır.

Bilingual Eğitimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

​Bu eğitim metodunda iki dilin grift olmaması için eğer çocuk evde öğreniyorsa anne babanın, okulda öğreniyorsa öğretmenlerin çok özen göstermesi gerekmektedir. Özellikle bilingual eğitimde dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilinçli olmayan aile ve kurumlar çocuklarda konuşma problemlerine yol açabilecek hasarlar bırakabilir.

Çocuğun karmaşa yaşamaması ve iki dili güzel bir şekilde benimseyebilmesi için iki dilden kelimelerin kullanılması ve kültürlerinin tanıtılması, sürekliliğin sağlanması çok önemlidir. Gündelik hayatıyla bağdaştırabilmesi ve ilgisini çekmesi gerekmektedir; çünkü ne kadar ilgi çekici olursa o kadar eğlenceli hale gelecektir. Okul öncesi dönemdeki bir çocuk için de öğrenmenin en kolay yolu oyun ve eğlenceden geçmektedir. Çocuk eğer iki dilin de onun için değerli olduğunu hissedemezse öğrenmesi de o kadar zorlaşacaktır.

Ana dili dışındaki diğer dil için belli çocuk kulüplerine, kurslarına dahil edilebilir ve o dili konuşan çocuklarla sık sık sohbet etmesi için uygun ortam sağlanabilir. Eğer anne babalar çocuklarına çift dilli eğitim verme konusunda netlerse, çocuğun dil edinimi becerilerinin oldukça hızlı olduğu dönem değerlendirilmeli ve ilkokul dönemine kadar mutlaka başlanmalıdır. Kısacası, ikinci dilin edinimi çocuğun aktif olduğu ve her iki dili de aktif bir şekilde kullandığı bir atmosferin yaratıldığı bir süreçte sağlanır.

Erken yaşta iki dilli eğitim önemlidir

Her dil, kendine özgü seslere sahiptir. Dolayısıyla ikinci dilin edinimi sürecinde, çocuğun gereksinim duyacağı seslerin çıkarılmasının mümkün olabilmesi için çocuğun gırtlak, dil ve ağız gelişiminin esneklik gösterdiği dönemler önemlidir. Bu sebeple iki dil ediniminin küçük yaşta daha kolay mümkün olduğu uzmanlar tarafından da desteklenmiştir. Eğer çocuk 3-4 yaşına geldiyse ve ana dilinde cümle kurmakta zorlanıyorsa diğer dil eğitimi bırakılmalı ve mutlaka tek dile geçiş yapılmalıdır. Eğer fark edilmezse veya ertelenirse ileriki zamanlarda daha ciddi konuşma problemlerine neden olabilir.

Bilingual Eğitimin Avantajları

​Yapılan araştırmalarda çift dille eğitim gören çocukların, tek dille eğitim gören çocuklara nazaran bilişsel gelişimlerinin daha hızlı olduğu gözlemlenmiştir. Bilingual eğitim çocukların gelişimine bir engel değildir, aksine beyinde kurulan bağların artmasına sebep olarak, gelişiminin pekişmesinde büyük rol oynamaktadır.

Çocuğun, beynini çok daha fazla kullanmasına hazır hale getiren bu sistem, karmaşık düşünmedeki problemleri çözmede çocuğu daha iyi hale getirecektir ki bu ileriki yaşantısında sorun odaklı olmak yerine çözüm odaklı bir birey olmasına mutlaka yardımcı olacaktır. Uzmanlar, bilingual eğitimin avantajları içerisinde yaratıcılığın da bulunduğunu ve çocukların çalışma belleklerini daha aktif kullanabildiklerini belirtmişlerdir. İki dili aynı anda öğrenmiş olan ve hayatında sürekli kullanabilen çocuk, özgüveni daha yüksek bir birey olabilir. İki farklı dili ve ona ait kökenleri de bilmesinden ötürü, sosyokültürel anlamda da önemli ölçüde gelişim gösterecektir.

Yapılan çalışmalara göre bilingual bir eğitim sürecinden geçmiş olan birey bir kavramı ve kavramlar arası ilişkiyi çok boyutlu olarak ele alabilmektedir. Zeka ve yaratıcı düşüncenin, sabhip olunan dil becerilerinin zenginliği ve çok yönlü düşünme ile olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda iki dilli bir birey birçok açıdan avantajlı olacaktır.

​Çocuklara iki dillilik konusunda herhangi bir baskı uygulanması tepkiye yol açabilir bu sebeple çocuğun tepkilerini de çok iyi gözlemlemek gerekmektedir. Dikkat edilmezse bilingual eğitimin avantajları olduğu gibi dezavantajları da olabilir. İkinci dilin edinimi sırasında çocuk başaramadığını hissederse agresifleşebilir ve kendini ifade etmede zorlanabilir. Evde ve okulda verilen bu eğitimlerde başarılı olmak isteniyorsa, çocuğun fiziksel, işitsel, görsel gelişimine de bakılarak iyice araştırmalı ve en önemlisi doğru zamanda başlanmalıdır. Gerekli durumlarda bir uzmana danışılmalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.