Yoksullar okul öncesi eğitime neden katılamıyor?

Okul öncesi eğitimin en önemli amaçlarından birisi de toplumda düşük sosyoekonomik çevrelerden gelen çocukların içerisinde bulundukları çevrenin olumsuz etkilerinden mümkün olduğu kadar uzaklaşmasını sağlamaktır. Bu müdahale çeşitli önleyici hareketlerle çocuğun daha iyi bir akademik potansiyele sahip olması, diğer sosyoekonomik düzeydeki akranlarıyla daha eşit ve adil bir eğitim ortamında bulunması şeklinde bir yansıma oluşturur.

Okul öncesi eğitim almış çocukların ileri yaşamlarında akademik olarak daha başarılı ve toplumla bütünleşmiş, üretken bireyler olduklarını gösteren birçok araştırma alanyazınında bulunmaktadır. Türkiye gibi sosyoekonomik düzeyler arası farkların eğitime ciddi düzeyde etki ettiği ülkelerde okul öncesinin yaygın ve nitelikli hale getirilmesi eğitimde fırsat eşitliğini artıran en önemli adımlardan biridir.

Zengin bir uyarıcı çevreye sahip olmayan, yaşına özgü çevreyi keşfetme çabaları bulunduğu çevrede desteklenmemiş olan ve gerekli eğitim olanaklarından yoksun bir çevrede yetişip, okul öncesi eğitimi almadan ilköğretime başlayan çocukları eğitim alanında birçok olumsuzluk beklemektedir. Akademik odaklı, geleneksel çerçeveden uzaklaşamamış, akademik başarılı bireyin desteklendiği, akademik anlamda başarısız bireylerin ise tabir caizse kendi haline bırakıldığı bir eğitim uygulaması söz konusu olduğunda ise bahse konu düşük sosyoekonomik çevreden gelen çocukların diğer sosyoekonomik sınıflardan gelen akranları ile aynı eğitimsel olanaklara sahip olması mümkün görünmemektedir.

Türkiye’de aylar ve sosyoekonomik gruplara göre okul öncesine katılım oranları.
2011’de ABD’de yapılmış olan bir araştırma da benzer sonuçları gösteriyor. ABD’de 48 ay civarında en üst sosyoekonomik grup ile en alt sosyoekonomik grup arasında okul öncesi eğitime katılımda %30 civarında bir fark bulunuyor. Türkiye’de ise bu oran %54.

Eğitim Reformu Girişimi’nin yayınlamış olduğu Türkiye’de Erken Çocukluk Bakımı ve Okul Öncesi Eğitime Katılım başlıklı rapor konuyla ilgili ilgi çekici veriler sunuyor. Raporun sunduğu verilere göre okul öncesi eğitimin yaygın bir şekilde alındığı olduğu yaş grubu olan 48 ay üstü grupta (raporda 54. ay ile ilgili veri sunulmuş) en üst sosyoekonomik grupla en alt sosyoekonomik gruplar arasında okul öncesi eğitime katılım açısından ciddi farklar bulunuyor. En üst sosyoekonomik grupta 54 ayda okul öncesi eğitime katılım %71 iken, en düşük sosyoekonomik grupta bu oran %17.

Okul öncesi eğitime katılımda bu sosyoekonomik grup farklarının okul öncesi eğitimin görece maliyetli oluşu ve öneminin henüz kavranmamış olmasından kaynaklandığı düşünülebilir. Ancak dezavantajlı çevrelerden gelen çocukların okul öncesi eğitime olan gereksinimleri göz önünde bulundurulduğunda, yoksul aile çocuklarının okul öncesi eğitime dahil edilmelerinin ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz.

 

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.