Yaratıcılık ve Çocuklar
Yaratıcılık günümüz alanyazınında tanımında en çok zorlanılan kavramlardan birisi. Yaratıcılık kabaca, insanda var olduğu varsayılan, süreç içerisinde geliştirilebilen, onu bir şey yaratmaya, ortaya yeni bir ürün koymaya iten içsel güç ve buna götüren düşünsel yapılar olarak ifade edilebilir. Aslında insanın günümüzde en çok zorlandığı alanlardan bir tanesi yaratıcılık. Zira o kadar çok şey icat edilmiş ve zaten yapılmış ki bir çocuğun hayalleri daha ilk çabasında suya düşebiliyor.
Örneğin bir çocuk pekala Lego oyuncaklarını icat edebilir. Bir şeyleri birbirine yapıştırarak bir şey yapmaktansa çocuğunun yapıştırıcı ürünlerden uzak durmasını isteyen bir anne de bunu yapabilir. Fakat bu fikir başka bir şekilde can bulacaksa da çoktan endüstride yerini almış bir oyuncak pazarı kurmuş durumda.
Yani daha büyürken içine doğduğumuz dünya belki de herkesin pek çok sorununa çare bulduğu için yaratıcı olma gereği bile hissetmiyoruz. Zaten bunu hissedersek de otomatikman törpüleniyor.
Peki yaratıcı olmak hiç mi gerekmiyor ?
Elbette ki gerekiyor. Hatta çocuklardan zaman zaman bu isteniyor. Okul öncesi kurumlarında eğitim sırasında oyun hamuru ile parmak kaslarını geliştirmek dışında neler yapabiliyorlar, bir kaç boya kalemi ile neyi nasıl ifade etmeyi tercih ediyorlar eğitmenlerin takibinde. Çünkü bunları iş hayatında veya mesleklerinde kullanmaları gerekecek. Çağdaş eğitim yaklaşımlarında 21. yüzyıl becerilerinden biri olan yaratıcılık okul öncesi dönemden başlanarak çeşitli etkinliklerle geliştirilmeye çalışılıyor.
Bir başka soru ise yaratıcılık öğrenilebilir mi?
Öğrenilebilen bir yanı olduğu kesin. Özellikle pratik alanlardaki çözümler için. Bu konuda yaratıcı yanınızı geliştirmek için bazı çözümler de var. Pek çok Instagram adresinde pratik çözümler paylaşılıyor. Ayrıca Youtube içinde yaratıcı çözümler diye de aratırsanız pek çok pratik ve yaratıcı çözümün örneğini aynı videoda sıra ile görebilirsiniz. Bazılarını hemen uygulamak isteyeceksiniz.
Bu noktada yaratıcılığın aynı zamanda bir süreç olduğu düşüncesini de akıldan çıkarmamak gerekiyor. Süreç içerisinde çocuğu yaratıcı bir ürün, ya da düşünce ortaya koymaya götürebilecek tüm bilişsel veya sosyal aktiviteler çok yönlü olarak bireyin daha yaratıcı olmasını sağlayabilecek etmenlerden.
Daha yaratıcı çocuklar yetiştirmek için ne yapmalı?
Çocukların yaratıcı yanlarını geliştirmeleri için en önemli çözümlerden birisi etraflarındaki uyaran sayısını arttırmak. Onların daha çok soru sormasını ve cevap bulmasını sağlamak. Bunu da her boyutta sağlamak. Örneğin hikaye kitabındaki resimlere bakarak kurduğu hayallerden öte bir oyun parkına götürmek veya diğer arkadaşları ile aynı oyun içinde birlikte çalışarak bir şeyler yapmasını sağlamak önemli. Oyuncaklarını toplatmak ise yaratıcı yanının bir sorumluluğu da olduğunu hatırlatmak açısından kesinlikle iyi bir etki bırakacaktır. (Konu ile ilgili bir başka yazı için: Yaratıcı Çocuklar Yetiştirmek İçin 6 Temel Yaklaşım)
Peki sanatsal yaratıcılık kazanılabilir mi?
Bu konu oldukça tartışmalı. Zira sanat içinde yaşanılan döneme göre çok değişken bir yapıya sahip. Mesela Orta çağ Avrupası daha somut eserler vererek opera, resim, heykel gibi konular öne çıkartılırken günümüzde artık sosyal etkileşim üzerinden toplum ve toplumsal yapılar irdelenerek sanat yapılıyor. Tabi bunun anlamı ana sanat dallarının geçersiz olduğu değil artık yeni bir şey yapılacaksa ve insanlar bunu yaratıcı bulacaksa bu alana yönelinmesi ve bununla ilgili konuların takip edilmesi gerektiği.
Herkese daha yaratıcı ve mutlu bir dünya dilerim.