Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Özellikle okul öncesi dönemde hiperaktivite çocuğun kolayca etiketlenmesine, dışlanmasına ve sorun olarak görülmesine sebep olan bir kavram. Okul öncesi dönem çocukları gelişimlerinin en doğal özellikleri olan hareket isteği sonucunda “hiperaktif” olarak etiketlenmektedirler. Bu sebeple Dikkat Eksikliği ve özellikle Hiperaktivite kavramlarının üzerinde durmakta fayda var.

Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu nedir?

Dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu 7 yaşından önce başlamış olan, gelişimsel düzeyinin standartlarının dışında (bu kısmın altını çizmekte fayda görüyorum, her hareketli birey hiperaktif değildir) okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve gelişimini ciddi anlamda olumsuz etkileyen dürtüsel, aşırı atak-hareketli davranışlarla karakterize bir bozukluktur.

DSM IV tanı ölçütlerine göre bireyin DEHB tanısı için en az 2 ayrı ortamda, 7 yaş öncesinde, 6 ay süre ile belirtilerin sergilenmiş olması gerekir.

Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite bozukluğu belirtileri – tanı ölçütleri

  • Dikkatsizlik: Çocuğun dikkatsizce hatalar yapması, kendisine verilmiş görevleri yapmama, yönergeleri izleyememe, kendisine konuşulduğunda dinlemediğini gösterme, kendine ait gereçleri sıkça kaybetme, unutkanlık, kısa dikkat süresi, dikkati etkinlik üzerine toparlayamama, zihinsel efor gerektiren eylemlerden kaçınma.
  • Hiperaktivite: Eller-ayaklarda sürekli hareketlilik, kıpır kıpır olma hali, anlamsızca koşuşturma, oturulması gereken durumlarda hareketli olma davranışını sürdürme, sıkça yaralanmasına sebep olabilecek riskli bedensel eylemler içerisinde olma.
  • Dürtüsel davranışlar: Sıra almada güçlük, kendisine sorulan bir soru henüz tamamlanmadan cevap verme veya konuşma davranışı, başkalarının sözünü kesme, eyleminin sonucunu düşünmeksizin aklına geleni yapma gibi eylemler.

Okul öncesi dönemde dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar okul öncesi döneme gelene dek ev ortamında ciddi kurallar olmaması sebebiyle herhangi bir tanı almazlar. DEHB etkileri sınıfta kuralların oluşmaya başladığı, yönergelerin verildiği, dikkatin belli bir süre etkinlik üzerinde odağının beklendiği okul öncesi sınıflarında ilk işaretlerini verir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuğun tanılanması ve etkili bir eğitim süreci uygulanması çocuğun ileri yaşamı, akademik becerileri ve benlik algısı açısından önemlidir. Bu sebeple okul öncesi öğretmenlerinin DEHB hakkında bilgi sahibi olmaları, gereken durumda yönlendirme yapmaları ve bireyleri etiketlemekten kesinlikle kaçınmaları gerekir.

Görülme sıklığı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun görülme sıklığı konusunda birçok araştırmanın farklı sonuçları bulunmaktadır. ABD’de yapılmış olan araştırmalarda bozukluğun sıklığı %2 ile %20 arasında değişmektedir. Malatya’da yapılmış olan bir çalışmada ise sıklık %9,5 bulunmuştur.

Bireylerin etiketlenmesinin, bozukluğun getirmiş olduğu akademik başarısızlıklar ve sosyal problemlerin ciddiyeti düşünüldüğünde %9,5 gibi bir oran oldukça ciddi bir orandır.

Nedenleri

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri konusunda birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bu nedenler konusunda tam bir netlik söz konusu değildir. Nedenler şu şekilde sıralanmıştır.

  • Genetik etkenler (Ayrıntılı çalışma için bakınız.)
  • Doğum esnasında oluşmış nörolojik sorunlar
  • Yanlış ebeveyn tutumları
  • Kötü eğitim şartları.
  • Beyin hasarları
  • Gebelik döneminde alkol-sigara gibi maddelerin kullanımı veya kurşun gibi maddelere maruz kalınması.

Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite bozukluğu tedavisi

DEHB yaşam boyu süren bir bozukluktur. Bu sebeple doğrudan bir tedavisi yoktur. Ancak bozukluğun önlenmesinde erken tanı, verimli bir eğitim programı önemlidir. Etkili bir ekip çalışmasıyla davranışın getirebileceği olumsuzlukları önlemek mümkündür. Bireyin yaşının ilerlemesi ile birlikte davranışlarını daha iyi kontrol edebilir, kendini tanıyabilir ve davranışın olumsuzluklarını kısmen önleyebilir.

 

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.