Çocukluk Çağı Obezitesi

Obezite yağ kütlesinin sağlığı ciddi şekilde etkileyecek biçimde artmış olması durumudur. Yetişkin erkeklerde bedensel kütlenin %15-20’si, yetişkin kadınlarda ise bedensel kütlenin %25-30’unu yağ kütlesi oluşturur.

Bedensel kütledeki yağ oranının normalin üzerine çıkması ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Sağlıklı bir çocukluk için, çocuğun beden kitle endeksi kontrol altında tutulmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmesi sağlanmalıdır.

Her ne kadar ABD’de çok ciddi boyutlara ulaştığı düşünülse de çocukluk çağı obezitesi ülkemizde de ciddi bir sorun olmaya başlamıştır. Ülkemizde 20 yıl önce %6-7’lerde olan bu oran %15-16 düzeyine yükselmiştir.

Çocuklukta obezitenin nedenleri

Çocuklukta obezite oluşumunun arkaplanında sosyoekonomik, genetik, çevresel, psikolojik birçok etmen vardır. Ancak ön planda, kontrol edilebilir etmenlerden olan az fiziksel aktivite ve dengesiz-sağlıksız beslenme vardır.

Gebelik süreci çocuğun obez olması riski açısından kritik dönemlerden biridir. Gebelik sürecinde sağlıksız-dengesiz beslenme, uzun süren açlık durumları, fetüsün metabolizmal durumunu etkiler ve fetüsün normal üzeri ağırlığa sahip olmasına sebep olur.

Obezite açısından bir diğer kritik dönem ise 0-1 yaş dönemidir. 0-1 yaş döneminde çocuğun beslenme tarzı ilerideki obezite riski ile ilişkilidir. Bu dönemde yaşanmış aşırı beslenme öyküleri bireyin yaşam boyu obez olmasına sebep olabilir. Bu sebeple özellikle 0-1 yaş arasında aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır. Anne sütüne devam ise bu süreçte mümkünse sürdürülmelidir.

Şişman çocuklar, şişman yetişkinler olurlar. Çocukluklarında obez olanların %75’i yetişkinliklerinde de obez olmuşlardır. Çocukluk çağı obezitesi yaşayanların %10’u ise yetişkinliklerinde normal ağırlıktadırlar.

Çocukluk çağı obezitesini önlemek

  • Çocukluk çağı obezitesinin engellenmesinde doğum öncesi ve 0-1 yaş arası sürece üstte değindik. Bunun yanı sıra çocuğun kendi yemek seçimlerini yapabildiği 5 yaş sonrasında beslenme bilincine sahip olması obeziteyi önlemek açısından önem taşır. Çocuğun sağlıklı-sağlıksız besinleri tanıması ve bilmesi 5 yaş civarında edinilmesi gereken bir bilinçtir. Okul – aile işbirliği bu bilincin çocuğa kazandırılmasında en önemli etkendir. Unutulmamalıdır ki ailenin besin tercihleri çocukların yaşamlarındaki besin tercihleri ve obezite riskleri açısından belirleyicidir.
  • Okul öncesi kurumlarının yemeklerinin dönem çocuğunun beslenme gereksinimlerini (protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller) tam olarak karşılamasına dikkat edilmeli, besinlerin seçiminde şekerle tatlandırılmış besinlerden kaçınılmalıdır.
  • Çocukluk çağı obezitesini önlemek ve çocuğun sağlıklı bir bedensel gelişime sahip olması için fiziksel aktivite ihtiyacını karşılaması da önemlidir. Bu noktada aileler ve okul öncesi öğretmenlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Aileler ve öğretmenler fiziksel etkinliklerden asla kaçınmamalıdırlar.

 

 

Mustafa Özkara

Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği (2015) ve Özel Eğitim Öğretmenliği (2019) mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmekte ve Özel Eğitim Öğretmeni olarak çalışmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.